Friday, 27 February 2009

sad



Ten był przeznaczony tamtemu

Jak zatopiona rzeźba morzu
jak rozwieszonej bieliźnie wiatr

Ich ciała – ziemia i woda
pewnego sadu


Ale wiatr rozerwał tkaninę
– morze starło kamień

Sad jednak pozostał

Bezpłodny – choć każdego ranka
wilgotny ożywa

Czeka


['the orchard' translated from p.i.'s and s.bacigal's english translation by marek gniadkowski, mariola holding and kent holding. photo by p.i. - nieborow, iv.2004]

Monday, 1 December 2008

çıkıyorum aşkım



çıkıyorum aşkım

soğuk burası, ya orada?
saçlarımı çekiştiriyorum ellerimi,
kurdeleleri açıyorum,
renkli kalemler, gülücükler - bak :
ağrı geçti gitti
vucut çağırmıştı onu
vücut bekler - ister/ değişmek istedi
aynı kaldı
(ama acı değiştirecek onu)
ve sonra gidecek, bir başkası
görüyor musun? renkli bir
kesikten/ ve sonra bir merdiven
(SIYAH)
(yanlış pencere)
tekrar başla -

çıkıyorum aşkım



['darling i'm clearing up' translated from p.i.'s own english translation by cemal akyuz. photo by p.i. - taksim, ix.2003]